TUSAŞ’a CHP engeli: Memlekete zarar vermemesi için…
-
Haber7 – ÖZEL
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin siyasi iradesiyle KAAN savaş uçağı ve ANKA-3 hayalet uçağını imal etme başarısını yakalayan TUSAŞ’ın 1973 yılında kuruluşu için başlatılan girişimlere CHP’nin takoz olduğu dönemin Meclis tutanaklarına yansıdığı ortaya çıktı. Haber7, “KAAN’ı uçuran TUSAŞ’a CHP takozu! Bakın neler yapmışlar neler!” başlıklı haberiyle tutanakları gün yüzüne çıkardı.
Millet Meclisi zabıtlarına göre, CHP’nin kanun tasarısını çeşitli bahanelerle Meclis’e getirmediği, kanun sonrası TUSAŞ’ın idare meclisine temsilci göndermediği, Milli Selamet Partisi’nin yönetiminde olan Sanayi Bakanlığı’nın gönderdiği temsilci kararnamesini ise çeşitli bahanelerle oyaladığı öğrenildi.
CHP’Lİ İSİMDEN SKANDAL İTİRAF: TEMSİLCİ GÖNDERMEDİK ÇÜNKÜ…
15 Mayıs 1975 tarihli Millet Meclisi’ndeki 77’nci Birleşiminde MSP’li Gündüz Sevilgen’in CHP’li bakanların TUSAŞ’a temsilci vermemesine ve kendilerinin verdikleri temsilcilerin kararnamelerini de CHP-MSP koalisyon hükümetinin yıkılışına kadar bekletmesine tepki gösterdi.
Bunun üzerine söz alan CHP’li Bursa Milletvekili Hasan Esat Işık, TUSAŞ’ın kuruluşunda idare meclisine temsilci göndermediklerini itiraf eden bir konuşma yaptı.
TUSAŞ’ın kuruluşuyla ilgili çeşitli bahaneler sıralayan CHP’li Işık, “Uçak sanayii için hakikaten, bir bakanlığın sorumluluğunu üzerinde taşıyan bir arkadaşımız bir girişimde bulunmuştur. Fakat takdir buyurulur ki, uçak sanayiinin kurulması ile görevlendirilecek olan örgütün, yalnız bir bakanlığa ait mümessillerden kurulması söz konusu değildi, üç bakanlığın temsilcilerinden oluşması gerekiyordu.” ifadesinde bulundu.
“KURUMU KURMAK, UÇAK SANAYİİNİ KURMAYA TEŞEBBÜS DEĞİL”
TUSAŞ için ‘örgüt’ ifadesinin kullanan CHP’li Işık, kurumun oluşturulmasının uçak sanayiinin kurmaya teşebbüs olmadığını iddia etti. Işık, “Bir uçak sanayiini kuracak örgütü tespit etmek, uçak sanayiini kurmaya teşebbüs etmek değildir. Çünkü bu örgütün yetkisi nedir? Bu örgütün yetkisi; kendisine verilmiş bir talimat içinde çalışmaktır. Nerededir talimat? Talimat yoktur. Kim verecektir bu talimatı? Her halde bu örgüt vermeyecektir. Bu örgüt aldığı talimata göre çalışmak için kurulacaktır.” diye konuştu.
CHP’li Esat Işık’ın sözlerine cevap veren dönemin MSP’li Sanayi ve Teknoloji Bakanı Abdülkerim Doğru ise “Kanunu var!” tepkisini gösterdi.
MEMLEKETE ZARAR VEREBİLİRMİŞ
CHP’nin neden temsilci vermediğini bahanelerle sıralayan Işık’ın şu sözleri tutanaklara geçti:
“İktisadî teşekkül, o zaman bir devlet bakanının sorumluluğu altında bulunan bir teşekkül, burada gerekli kararları almak için bir müzakereye girişilmemiştir. Böyle bir umumî hedefler verilmeden bu işi görmek için bir örgüt ortaya koymak, bu örgüte yarın için memlekete çok zarar verebilecek istikametlerde girişimlerde bulunmasına imkân verir.
İşte arkadaşlar, o zaman, bir tanesi de benim, diğer bakanlıkla beraber böyle bir örgütün kurulmasında temsilci bulundurması gereken bakan arkadaşlarımız, böyle zararlı bir durumdan memleketi koruyabilmek için temsilcilerini tayin etmemişlerdir ve bu durumu da, bu hususta müracaatta bulunan bakana bildirmişlerdir.
Arkadaşlar, biz uçak sanayiini seçim bölgelerimize gittiğimiz zaman ‘Şunu yaptık, bunu yaptık’ demek için kurmuyoruz. Biz bir memlekette bir uçak sanayii kuracaksak, bundan memleketin savunmasının faydalanması için düşünüyoruz ve tabiatiyle bizimle başka türlü şekilde bunları kullanmak isteyenler arasında bir fark olacaktır. Ben o gün tercih etmiş olduğum davranışımın, bugün da hâlâ geçerli olduğu kanısındayım. Arz ederim.”